Andrey Kurkov

Andrey Kurkov, Osman Kavala’yı desteklemek gayesiyle yazdığı açık mektupta “Hem ülkenizi hem de tarihini çok sevdiğim için başınıza gelenleri düşünürken çok üzülüyorum. Türkiye’yi yönetenlerin sizden neden bu kadar korktuğunu bir türlü anlayamıyorum” dedi.

Kurkov’un Kavala’ya mektubu şöyle:

“Sayın Osman Beyefendi,

Geçen yaz (Kanada’nın başşehri Ottava’daki) Parlamento Tepesi’nde bin tane çakıl taşının Londra’ya bakacak formda dizilerek yerleştirildiğini duymuşsunuzdur. Bu hareket, 1 Kasım 2017 tarihinden itibaren kaldığınız Silivri Cezaevi’ndeki 1000. gününüzün hatırlatıcısı olarak gerçekleştirilmiştir. Hem mahallî mahkeme hem de hatasız olduğunuzu onaylayıp tutuklanmanızın yasa dışı olduğunu ilân eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından beraat edilmişsiniz. Ortadan bir mühlet geçtikten sonra aleyhinize, bana Stalin’in iktidarda olduğu 1930’lu yıllara denk gelen terör periyodunu hatırlatan iftiralar atıldı; iktidar başındakilerin sizi casuslukla suçlamaları, sizi sonsuza dek hapishanelerde çürütmeye niyetli olduklarını gösteriyor!”

‘NEDEN BU KADAR KORKTUKLARINI ANLAYAMIYORUM’

“Türkiye’yi yönetenlerin sizden neden bu kadar korktuğunu bir türlü anlayamıyorum. Birinin sivil toplumunun hayatına faal bir formda katılması kabahat mu sanki? Bir kişinin, Türk okuruna Nabokov, Joice ve Faulkner üzere dünya edebiyatının klasik müelliflerini tanıtan bir yayınevinin kurucularından biri olması, hapsedilme sebebi olarak gösterilebilir mi hiç? Bu ortada Türkçeye çevrilmiş tek romanım da İrtibat Yayınevi tarafından yayımlanmıştır.”

‘CEZA KAMPÜSÜ’

“Siz hâlâ Türkiye’nin (ve tahminen de Avrupa’nın) en çağdaş ve en büyük hapishanesi olan Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmaktasınız. Okuduklarıma nazaran Türk ceza sisteminin «mucizesi» sanılan bu hapishanede tıpkı vakitte 11 bin mahpus yatabildiği için kendisine resmî olarak bile «ceza kampüsü» derler; hasebiyle orası bir akademi yahut yükseköğretim kurumuna benzetilebilir.”

‘KABA VE ACIMASIZ’

“Kaldığınız o yer, deniz kıyısı ile plaja 5 kilometrelik aradaymış ve kendi hücrenizde içinden kilitlenebilirmişsiniz! Bundan öteki hücrenizde basıp yardım alabileceğiniz gardiyanları çağırabileceğiniz bir tuş varmış! O tuşla ilgili olarak bir şeyi yanlış anlamış olamaz mıyım sanki? Google Maps’tan edindiğim bilgilere nazaran o tuşun basılması üzerine gelen gardiyanlar, mahpuslara karşı çok kaba ve acımasız davranıyorlarmış.”

Düştüğünüz durum bana o kadar inanılmaz geliyor ki, onu hatırladıkça kendimi George Orwell’in Franz Kafka’yla birlikte yazdığı ütopik romandan bir alıntıyı okuyormuşum üzere hissetmeye başlıyorum.”

‘BÜTÜN UYGAR DÜNYA SİZİ DESTEKLİYOR’

Osman Kavala

Bu gidişat beni çok fakat çok acıtıyor. Sizi önemseyerek özgürlüğe kavuşmanızı isteyen insanların ne kadar çok olduğunun farkındayım. Bütün uygar dünya sizi destekliyor, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin sizinle ilgili olarak onayladığı kararın uygulanmasını ve aleyhinize yapılan tüm suçlamaların temelsiz olduğunun duyurulmasını beklemeye hazır.”

‘ÇOK ÜZÜLÜYORUM’

“Hem ülkenizi hem de tarihini çok sevdiğim için başınıza gelenleri düşünürken çok üzülüyorum. Yıllar evvel çağdaş Türkiye’nin en ünlü muharriri olan Orhan Pamuk’un Kıyiv ziyaretini düzenlediğim üzerine romanlarının büyük kısmı Ukraynacaya çevrilmiştir. Bu ortada o da yapıtları «İletişim» Yayınevi’nce basılan yazarlardandır. O, Türkiye’yi dünyaya tanıtan Türk müelliflerinden birisidir. Siz özgürlüğe kavuşur kavuşmaz sizi Ukrayna’da konuk etmekten çok büyük memnunluk duyardım. Sivil toplumun hayatı ile kültürel projelere tekrar katılmanızı çok lakin çok isterdim. Bunların gerçek olacağı güne az kaldığından eminim. Sizinle Kiev yahut İstanbul’da görüşmek üzere.

En samimi ve dostça dileklerimle, roman muharriri Andrey Kurkov”

Andrey Kurkov hakkında:

Ukraynalı bir roman muharriri ve Rusça yazan bağımsız bir düşünür. 23 Nisan 1961’de St. Petersburg’da doğdu. Çocuk yaşta ailesiyle birlikte Kiev’e taşındı. Kiev Yabancı Lisanlar Okulu’ndan mezun olduktan sonra redaktörlük ve kameramanlık yaptı. 1996’dan beri Kiev ve Londra’da yaşıyor.

En çok satan “Ölüm ve Penguen” dâhil olmak üzere 19 romanı var. Çocuklar için de dokuz kitap kaleme aldı. 20’ye yakın belgesel, kurgu ve TV sineması senaryosu bulunuyor.

Çalışmaları İngilizce, İspanyolca, Japonca, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Çince, İsveççe, Farsça ve İbranice dahil olmak üzere 37 lisana çevrildi ve 65 ülkede yayımlandı.

Kaynak: bianet

Cumhuriyet